İRAN SOKAK PROTESTOLARININ ŞİİLİĞİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİSİ*

Anasayfa » Fikriyat » İRAN SOKAK PROTESTOLARININ ŞİİLİĞİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİSİ*

İRAN SOKAK PROTESTOLARININ ŞİİLİĞİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİSİ*

Emel ŞAHİN[2]

Günümüzde Şiiliğin ağırlıkta bulunduğu coğrafya İran topraklarıdır. İran’ın devrim sonrası anayasasına göre resmî din İslam iken, resmî mezhep ise On İki İmam Şiiliği’nin Caferi koludur.[3] İran 1 Nisan 1979 tarihinden itibaren şeriat ile yönetilen bir ülkedir. İran Şiiliğinin esas gayesi, Orta Doğu’da İslami birliği sağlamak ve bölgesel iktidar olmak istemesidir. İran’da mezhepsel dağılım şu şekildedir: Halkın %90’ı Şii, %9’u Sünni olmak üzere, %1’i ise diğer mezheplerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra İran 83,508,226 nüfuslu bir ülkedir. Cinsiyete göre İran nüfusunun dağılımına bakıldığında yarı yarıya eşit bir dağılımın olduğu dikkat çekmektedir. Şeriatın kabul edilmesiyle İran hükûmeti, cinsiyet ayrımcılığı yaptığı, kadınların haklarını sınırlandırdığı hatta yer yer gasp ettiği yönünde eleştiriler almaktadır. Bu bağlamda metinde, günümüzde İran’da “Mahsa Emini protestoları” olarak da adlandırılan İran sokak protestolarının Şiiliğe dönüştürücü etkisi ele alınmıştır. Bunun için öncelikle devrim öncesi ve sonrası kadın haklarındaki değişimden söz edilmiş, sonrasında da günümüzdeki protestolara yer verilmiştir.

Toplumda var olan eşitsizliklere karşı İran halkı toplumsal düzenin bazı yönlerini değiştirmek için reformcu hareketlerde bulunmuşlardır. Reformcu hareketler ile başlayan toplumun düzenini tahsis etme eylemleri devrimle sonuçlanmış; bu hareketlerden ise en çok etkilenenlerin kadınlar olduğu iddia edilmiştir. Devrim öncesinde kamusal alanda başörtüsü takmak yasakken devrim sonrası başörtüsü takmamak yasaklanmıştır.[4] Devrim öncesi kadınlar dilediği mesleği yapmakta özgür iken devrimden sonra kadınlar yargıçlık ve devlet başkanlığı seçimlerine girme hakkını edinememiştir.[5] Devrim öncesi kadınlar boşanma davası açabilir ve çocuklarının velayetini alabilirken, Devrim sonrası “İran’da boşanan ya da dul kalan bir kadın, kız çocuklarının velayetini en fazla yedi, erkek çocuklarının velayetini ise en fazla iki yaşına kadar elinde tutabilmiştir. Çocukların velayeti, bu yaştan sonra babalarına ya da babalarının ailesine geçmeye başlamıştır.”[6]

Devrim öncesi kadının kendi hayatına dair alacağı kararlarda onun iradesi gözetilirken devrimden sonra ise kadından önce bekarsa babasının babası sağ değilse amcasının veya dayısının, evli ise kocasının kocası sağ değilse babasının (erkeğin) rızası gözetilmektedir. Tüm bunlardan hareketle devrimden sonra kadınların birçok hakkının yitirildiğini veya haklarının erkeklerin inisiyatifine bırakıldığını söylemek mümkündür. Bunun yanı sıra kadınlar her daim ahlak polislerinin gözetimi altındadır.

Nitekim günümüzde Mehsa Emini’nin ölümü ile başlayan sokak protestosu bir kadının ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasından üç gün sonra ölüm haberinin duyulması ile başlamıştır. Kadınlar tarafından başörtülerinin çıkartılıp sallanması ile başlatılan bu protesto erkekler tarafından mollaların sarıklarını düşürme eylemleriyle güçlendi. Kısa sürede büyüyen bu protestolar da kadınların ve destekçilerinin talepleri ise attıkları “İslam cumhuriyeti istemiyorum!” sloganından da anlaşılacağı üzere çok nettir. Protestocular İslam cumhuriyeti ve şeriat kurallarını istememektedir. Protestoların kısa sürede büyümesinde sosyal medyanın etkisi, ünlü isimlerin protestoları desteklemesi, medyayı etkin kullanan Z kuşağının etkisi ve en önemlisi protestonun halkın diğer kesimleri tarafından desteklenmesidir. Kürt bir kadının başörtüsünü “düzgün” takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşıp kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesi ile başlayan protestoya Farslardan, Türklerden ve Araplardan destek gelmesi protestonun gücünü de arttırmıştır. Tüm bunlar yaşanırken İran hükümeti protestolara zor kullanarak, şiddetle karşılık vermiştir. Fakat İran hükümeti protestoları durdurmakta başarısız olmuştur. Polis ile protestocular arasında yaşanan uzlaşmazlıkta Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) ise 29 Kasım’da yayımladığı raporda, Mahsa Emini’nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 529 protestocunun öldüğünü bildirmiştir.[7]

Uzlaşmazlıklara ve kayıplara rağmen protestocular direnişlerinden vazgeçmemiş “kadın, yaşam, özgürlük” sloganları ile mücadelelerine devam etmiştir.[8] Mücadelede cinsiyet, din ve etnik köken fark etmeksizin halktan her kesimin olduğu görülmektedir. Tüm bunlar sonucu “İran’da ‘İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Merkezi’ Sözcüsü Ali Hanmuhammedi, kolluk kuvvetlerinin bünyesinde yer alan ve ‘ahlak polisi’ olarak bilinen İrşad Devriyeleri’nin görevinin sona erdiğini açıklamıştır.”[9] Haberlerine karşın İran devlet televizyonundan açıklamanın çarpıtıldığı ve böyle bir durumun olmadığı açıklaması gelmiştir. 1979 devriminden sonra yaşanan birçok protesto olmasına rağmen İran’da böyle haberlerin çıkmasına sebep olacak açıklamalara yer verilmemiştir. Günümüzde ise başörtüsü başta olmak üzere şeriat kurallarının esnetilmesi konusu gündemde yer edinmektedir. Örneğim “Etkili bir politikacı olan eski Meclis Başkanı Ali Laricani de açıkça polis tarafından kontrol edilen zorunlu başörtüsüne son verilmesi çağrısında bulunmuştur.”[10] Ayrıca “Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ülkede güvenliğin yakında tamamen restore edileceğini, böylece meşru ve gerekli değişikliklerin İslam Cumhuriyeti çerçevesinde ekonomik, sosyal ve politik alanlarda yeni bir tür yönetim oluşturmaya başlayacağını söylemiştir.”[11]

Sonuç itibarıyla protestolar beşinci ayına girmiş, gösteriler azalmış olsa da son bulmamıştır. İran hükümeti ise resmi bir adım atmamıştır. Siyasette protestolara karşı dadikal kesim kararlılığını korurken reformcu ve ılımlı kesimden de protestolara somut destek gelmemektedir. İran halkının endişeleri olsa da protestolar devam etmektedir. Ülke içerisindeki desteklerin yanı sıra yurt dışından ise yaklaşık yüz elli şehirden İran protestocularına karşı destek eylemleri yapılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra protestocular İran güvenlik istihbaratına “bize katıl” çağrısında bulunsa da İran güvenlik görevlileri yönetime bağlılığını sürdürmekte ve protestoları durdurmak adına müdahalelerde bulunmaya devam etmektedir. Ayrıca “Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Tahran’da düzenlenen bir iftar programında yaptığı konuşmada, başörtüsünün dini ve yasal zorunluluk olduğunu belirterek, “Bazıları bu inancı paylaşmayabilir. Bu nedenle kültürel ve dini merkezler ikna yöntemi için kullanılmalı. Başörtüsü takmayanlar ikna edilmeli. Elbette başörtüsü yasal zorunluluk olduğu için toplumun tüm kesimi bu kurala riayet etmelidir” demiştir.”[12]

İran yönetimi kararlılığını muhafaza etmesinin yanı sıra kurallara riayet edilmesi için bir dizi kararlar almıştır. İran devlet medyasının yayınladığı habere göre kuralların denetimi için kamusal alanlarda akıllı kamera kullanılacaktır. “Buna ilişkin resmi açıklamada, “Değerlerin korunması, aile mahremiyetinin korunması ve toplumun ruh sağlığı ve huzurunun korunması bağlamında, bireysel veya toplu olarak hukuka aykırı hiçbir davranışa müsamaha gösterilmeyecektir” denildi.”[13] Alınan kararlar içerisinde protestolara destek veren ünlülerin cezalandırılması da yer almaktadır. Nitekim “BBC’nin elde ettiği belgeler, İran yönetiminin, Mahsa Amini protestolarına destek veren ünlüleri cezalandırmak için gizli bir komite kurduğunu gösterdi”[14] tüm bu kararlara rağmen İran halkı da kararlılığını korumakta ve kurallara uyum sağlamamaktadır. Protestolar ilk günkü gibi kuvvetli olmasa da sürekliliğini sağlamaktadır. Bu durum kurallara uyulmasını isteyen ve kurallara uymak istemeyenler arasında gerginliklere sebep olmaktadır. Söz gelimi “İran’da bir kişi, markette alışveriş yapan iki kadına başörtüsü takmadıkları gerekçesiyle “yoğurtlu” saldırıda bulunmaktadır.” [15]

Bu gelişmelerden hareketle İran’da Şiiliğin kamusal alandaki hakimiyetinin zayıflayacağını söylemek mümkündür. Fakat bu İran laik veya seküler bir devlet olacak demek değildir. İran hükümeti kamusal alanda dini referans göstererek koyduğu kuralları esnetebilir. Ancak dini yönetimden vazgeçmeyecektir. Ahlak polislerini kaldırsa da yerine başka bir güvenlik koluyla kamusal alanda dinin yaşanması hususunda kontrollere devam edecektir.  Bu değişimlere rağmen İran halkı bununla yetinmeyerek protestolara devam edebilir. Protestoların devam etmesi durumunda İran hükümeti güvenliği arttıracak ve daha hızlı, daha sert müdahaleler de bulunacaktır. 

Protestoların en kısa zamanda durdurulması için İran hükümeti, ılımlı bir siyaset izlemeli ve yapacak olduğu değişiklikleri anayasada da değiştirerek halkın güvenini kazanmalıdır.  Ayrıca ‘İran İslam Devleti, toplumsal sorunlar, ihtiyaçlar ve talepleri hükümete iletecek meşru yol ve yöntemlerle siyasete kanalize edebilecek mekanizmalar’[16] geliştirmelidir.


*Bu metin İDM’de Doç. Dr. Yusuf Sayın’ın yürütücüğünde gerçekleşen “Ortadoğu’da Siyasal Akımlar” başlıklı okuma grubu kapsamında hazırlanmıştır.

[2]Lisans Öğrencisi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü. İDM Kademe 2 öğrencisi.

İletişim adresi: emelsahin918@gmail.com

[3] İran İslam Cumhuriyeti Anayasası, hukukbook.com, (SGT: 08.01.2021/ET: 08.12.2022)

[4] “Iranian women – before and after the Islamic Revolution”. BBC. 18 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2022

[5] Zülal Kalkandelen, Şeriatın Gölgesindeki Kadın, cumhuriyet.com, (SGT: 17.08. 2021/ET: 08.12.2022)

[6] Zülal Kalkandelen, Şeriatın Gölgesindeki Kadın, Cafrande.org, (SGT: 04.01.2010/ET: 08.12.2022)

[7]Mahsa Amini protestoları: Şöhretli isimleri cezalandırmak için gizli bir komite kurulduğu ortaya çıktı,

www.bbc.com, (SGT:25.04.2023 ET:27.04.2023).

[8] İsmail Sarı, İran’daki protestolar nereye evriliyor?, www.aa.com, (SGT: 23.11.2022/ET: 08.12.2022).

[9] Ahmet Dursun, İran’da başörtüsü zorunluluğunu denetleyen ‘ahlak polisi’ birimi kaldırıldı, www.aa.com, (SGT: 1811.2022/ET: 08.12.2022).

[10] İsmail Sarı, İran’daki protestolar nereye evriliyor? www.aa.com, (SGT: 23.11.2022/ET: 08.12.2022).

[11] İsmail Sarı, İran’daki protestolar nereye evriliyor? www.aa.com,  (SGT: 23.11.2022/ET: 08.12.2022).

[12]İran’da başörtüsüz kadınlara “yoğurtlu” saldırı, www.ntv.com (SGT:02.04.2023/ET:27.04.2023)

[13]Mahsa Amini protestoları | İran’da idamlar yüzde 75 arttı, www.gazetekarinca.com, (SGT:13.04. 2023 ET:27.04.2023)

[14]Mahsa Amini protestoları: Şöhretli isimleri cezalandırmak için gizli bir komite kurulduğu ortaya çıktı,

www.bbc.com, (SGT:25.04.2023 ET:27.04.2023).

[15]İran’da başörtüsüz kadınlara “yoğurtlu” saldırı, www.ntv.com (SGT:02.04.2023/ET:27.04.2023)

[16] İran Araştırmaları Merkezi, İran Araştırmaları Merkezi, iramcenter.org, (SGT: 10.10.2022/ET: 08.12.2022).

İlgili Makaleler

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Kategoriler

Etiketler

Copyright © 2025 İDM - İlmi Düşünce Mektebi